YARA TEDAVİSİ, ŞEKER (DİYABET) VE VİTAMİN EKSİKLİĞİ
Yara ve çiziklerin gecikmesi ve yara tedavisindeki zorlukların birçok nedeni vardır. Bunların bir plastik cerrah veya genel cerrah tarafından incelenmesi gerekir.
Biz yara iyileşmesini geciktiren neden olarak diyabet (şeker hastalığı) ve bazı vitamin ve mineral eksikliklerinden bahsetmek istiyoruz.
YARA VE DİYABET
Bir kişinin yara ve çiziklerinde gecikme oluyor veya zor iyileşiyorsa şeker hastalığı akla gelmelidir.
Kan şekerinin sabah aç karna yapılan ölçümde 126 mg/dl yi geçmesi durumuna şeker hastalığı diyoruz. Kanda şekeri 180 mg/dl’yi geçince idrarla atılmaya başlar, yani idrarırınızda şeker çıkar.
Şeker Hastalığının Belirtileri
Tip 1 şeker hastalarında çok su içme, çok idrara gitme, çok yemek yenmesine karşın kilo verme gibi şikayetler çok belirgin olduğu halde Tip 2 şeker hastalarında bu belirtiler silik olabilir ve hastalık sinsi bir şekilde başlar. Bu kişilerin çoğunda hiçbir şikayet olmayabilir. Bazı hastalarda ise sık idrara gitme, aşırı açlık, zayıflama, halsizlik, görmede bulanıklık, kadınlarda vajinal kaşıntı, susuzluk ve çok su içme gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Şeker hastalığında görülen belirtiler şunlardır:
Çok su içme ve ağız kuruması Çok idrara gitme Çok acıkma Çok yemek yemeye rağmen zayıflama ve halsizlik Yaraların geç iyileşmesi Cildin kuru ve kaşıntılı olması Ayaklarda uyuşma ve karıncalanma Görmede bulanıklık Vajinal kaşıntı Yemeklerden sonra uyku gelmesi Tatlıya düşkünlük Sinirlilik El ayalarında ve ayak altlarında yanma Uzun açlıklarda el-ayak titremesi Horlama
Şeker hastalarında yara iyileşmenin hızlanması için iyi kan şekeri kontrolü gerekir. Bunun için bir ENDOKRİN UZMANINA başvurunuz.
2. YARA VE VİTAMİNLER
A, C vitamini ve Çinko mnerali yara iyileşmesi açısından önemlidir. Yara problemi olan kişilerde yeterli A, C vitamini ve Çinko almalıdır.
A VİTAMİNİ
A vitamini büyüme, cilt gelişimi, görme fonksiyonları, üreme, kemik büyümesi, hücre bölünmesi ve farklılaşmasında ve mikropların yaptığı enfeksiyonlara karşı vücut direncinin güçlendirilmesinde (lendfosit hücrelere yardımcı olarak) görev alan bir vitamindir. A vitamini ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirir. A vitaminine tıp dilinde retinol veya retinoik asit adı verilir. A vitamini aslında 3 şekilde bulunur ki bunlar retinol, beta-karoten ve katoneoidlerdir. A vitamini hayvansal besinlerde retinal ve retinol isimli maddeler halinde bulunur ve bunlar vücutta A vitaminine dönüşürler. Retinol A vitaminin en aktif formudur. Bitkisel besinlerde bulunan beta karotene provitamin A da denir ve vücudumuzda A vitaminine dönüşmektedir. A vitaminin 2/3’si beta-karoten yoluyla alınır. Vücutta A vitamininin %90’nı karaciğerimizde depolanır. Buradan retinol bağlayıcı proteine (RBP) bağlanarak vücuda dağılır.
Bulunduğu Gıdalar:
A vitamini hayvansal ve bitkisel gıdalardan alınabilir. Hayvansal gıdalardaki A vitamini aktif şekli olan retinol şeklindedir. Bitkisel gıdalarda ise A vitamini karotenoid şeklindedir. Hayvansal gıdalardaki A vitamini bitkisel gıdalara göre daha kolay emilir.
A vitamini en çok karaciğer, süt, peynir, yumurta sarısı, patates, balık, kuru kayısı, havuç, tatlı patates, ıspanak, kabak, marul, tere, roka, brokoli, koyu yeşil renkli sebzeler, şeftali, ve portakal gibi besin maddelerinde bulunur.
Günlük A vitamini ihtiyacı 19 yaşın üzerindeki kişilerde, erkekler için günde 3000 ünite (900 mikrogram), kadınlar için günlük 2.330 ünite (700 mikrogram ), gebelikte 2.665 ünite ve emzirirken 4.335 ünitedir.
2. C VİTAMİNİ
C vitamininin vücudumuzda yaptığı önemli görevleri şu şekilde sıralayabiliriz:
a)Vücudun mikroplara karşı direncinin artırılmasında b)Kan damarlarının sağlamlığında rol alır. c)Kemik, eklem bağları ve damarların yapısında bulunan kollajen isimli bir maddenin yapımını artırır d)Noradrenalin isimli bir hormonun vücutta yapılmasında e)Kolesterol isimli yağdan safra yapılmasında f)Kuvvetli antioksidan maddedir. Vücudu oksijen radikalleri denen ve oksijenin vücutta yandıktan sonra oluşturduğu zararlı yan ürünlerinin hasarından korur. Vitamin E gibi diğer antioksidanların etkisini de artırır. g)E vitamini ve folik asitin stabil hale gelmesini sağlar h)Karnitin sentezinde faydalı olur ve böylece yağ asit transportuna katkıda bulunur.
C Vitamini Yetmezliği:
Sigara ve doğum kontrol hapları vücutta C vitamini düzeyini azaltır. Bu nedenle sigara içenler ve doğum kontrol hapı kullanan kişiler ilave C vitamini almalıdırlar.
Aspirin, C vitamininin idrarla atılmasını artırdığından eksiklik oluşabilir.
Kanı sulandırıcı ilaç alanlarda C vitamini alınınca bu ilaçların etkisi azalabilir. Bu nedenle coumadin gibi kanı sulandırıcı ilaç alanlar, günde 1 gramdan fazla C vitamini almamalıdır.
Yüksek dozda C vitamini alındığı sırasında kanınızda bazı tetkikler yanlış sonuç verebilir. Bu tetkikler bilirubin, kreatinin ve gaita’da gizli kan testleridir.
C vitamini eksikliğinde skorbüt isimli bir hastalık oluşur ki, bu hastalıkta diş etlerinde kanama ve dişlerde sallanma olur. Skorbüt hastalığında C vitamini eksikliğine bağlı kollajen sentezi bozulur ve bağ dokusu bozulur. Sonuçta da morarmalar, diş etlerinde kanama, peteşi denen nokta tarzı kanamalar, hiperkeratoz, eklem ağrıları, yara iyileşmesinde bozulma oluşur. Ayrıca halsizlik, eklem şişliği, eklem ağrıları, depresyon, nöropati gelişir.
C vitamini eksikliğinde ciltte kırışma, yaraların iyileşmesinde gecikme ve eklemlerde hassasiyet meydana gelir.
Hangi Gıdalarda Bulunur?
C vitamini siyah üzüm, yeşil biber, mango, karnabahar, lahana, brokoli, portakal, mandalina, greyfurt, böğürtlen, üzüm suyu, patates, domates, bezelye, pırasa, muz, çilek, şalgam ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Bir orta boy portakalda 70 mg, bir domateste 23 mg ve bir greyfurtta 88 mg C vitamini vardır.
Ester C vitamini:
C vitamininin doğal formu yani besinlerde bulunan şekli L-askorbik asittir ve suda erir. C vitamininin palmitik asit tuzuyla yapılmış yapay şekline ‘Vitamin C-ESTER’ adı verilmektedir. Vitamin C-ester hem yağda hem suda erir. Bu nedenle daha etkilidir. Vitamin C-ester, kremlere katılarak güneş yanıklarında, psoriazis denen cilt hastalığında ve diğer bazı cilt hastalıklarında çok faydalıdır. .
Günlük C vitamini ihtiyacı erişkinler için 60 mg, gebelikte 80-90 mg, sigara içenlerde 100-200 mg kadardır. Alınabilecek en fazla doz 2000 mg/gün’dür. Bazı bilim adamları günlük 400 mg C vitamini alınmasını önermektedir.
3. ÇİNKO
Çinko, vücudumuzdaki birçok enzimin ve insülin hormonunun yapısında bulunan önemli bir mineraldir. Çinko vücudumuzda çoğunlukla iskelet kemikleri ve kaslarda bulunur. Bağırsaklardan emilmesi için pankreasın salgıladığı enzimlere ihtiyaç vardır. Çinko vücutta birçok enzimin yapısında bulunur ve ayrıca hücre membranı dediğimiz hücreyi çevreleyen zarda bulunarak hücreyi oksitleyici radikallerden korur. Çinko ayrıca RNA ve DNA’yı sabit hale getirir ve DNA’nın iyi çalışmasını sağlar.
Prostat bezinin ve üreme organlarının iyi çalışması için yeteri kadar çinko alınması gerekir.
Çinko, bağışıklık sistemi dediğimiz vücut direncinin güçlenmesinde, yara iyileşmesinde, tat ve koku duyusunun oluşmasında, büyüme, gelişme ve gebelik döneminde faydalı etkileri olan bir mineraldir.
Günlük çinko ihtiyaç 11 mg kadardır.
Çinko Hangi Gıdalarda Vardır?
Arpa, peynir, sığır eti, kepekli ekmek, tavuk, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, balık, patates, ceviz, badem, tam tahıl, kuru fasulye, lahana, ayçekirdeği, karaciğer, kuzu eti ve tahıllarda çinko vardır. Kırmızı et ve tavuk eti gibi hayvansal gıdalarda bulunan çinko daha kolay emilir.
Diyete ilave olarak çinko ve demir alınacaksa, ikisinin farklı zamanlarda alınması gerekir.
Çinko Eksikliği:
Çinko eksikliğinde şu belirtiler oluşur:
•Büyümede gecikme •Kıllarda dökülme ve saç dökülmesi (alopesi), saç renginde değişiklik •İshal •Ergenliğe girememe, •Seksüel gelişim bozukluğu (hipogonadizm) •Penis sertleşmesinde zorluk (empotans) •Sperm sayısında azalma (oligospermi) •Göz ve deri yaraları •İştah kaybı •Kilo kaybı •Yaraların iyileşmesinde gecikme •Ağız tadında bozukluk •Bağışıklık sisteminde zayıflık ve kolay hastalanma •Gece körlüğü •Cilt hastalıkları
Çinko eksikliği şu kişilerde daha fazla görülür:
•Beslenmede çinko içeren besinlere yer vermeyenlerde •Sadece damardan beslenen hastalarda •Fazla alkol alanlarda •Bağırsak hastalığı olanlarda •Vejetaryen olanlarda •Gebelik ve emzirme döneminde •Uzun süren ishali olanlarda •Bağırsaklarında Crohn ve ülseratif kolit hastalığı olanlarda •Sickle cell anemisi denen bir kansızlık türünde •65 yaşın üzerindeki yaşlılarda •Penisilamin isimli ilacı kullananlarda •Epilepsi ilacı olan sodyum valproate kullananlarda, •idrar söktürücü ilaç kullananlarda •Tüberküloz (verem) hastalığının tedavisi için etambutol isimli ilacı kullananlarda •Siroz hastalarında •Diyabetli hastalarda idrarla çinko kaybı fazladır. Bu nedenle şeker hastalarında bağışıklık sistemi bozuktur. Bu hastalara çinko verilmesi faydalı olur.
|