KADINLARDA STRES VE ŞİŞMANLAMA
Kadınlarda kilo almanın en önemli nedenlerinden biri stresdir. Stres hormonlarda bozukluk yapan ve bu nedenle kilo alınmasına neden olan bir etkendir. Stresli durumlarda kilo alınması hormonlarda oluşan bozukluk neticesi iştahın artması ve atıştırmalar oluşmaktadır.
STRES VE ATIŞTIRMA
Stresde oluşan kadınlar incelendiğinde çoğunun çikolata, pizza, hamburger yediği veya tatlı gıdalar atıştırdığı saptanmıştır. Yine stresdeki kişiler daha fazla alkol tüketmekte ve kilo alınmasına neden olan fazla kaloriler alınmaktadır. Psikolojik desteğin olmaması, evde destek olmaması özellikle çalışan kadınlarda stresi daha da artırmaktadır.
STRES HANGİ HORMONLARI BOZAR
Stresli olduğumuzda böbreküstü bezinden salgılanan Kortizol hormonu artar. Bu hormon açıkma ve yeme atağını hızlandırma yapar. Kortizolu yüksek kişilerde kilo alınması daha fazla olur. Stresli kişilerde göbek bölgesinde yağlanma kortizol fazlalığından oluşur. Kortizol yüksekliği ayrıca metabolizmayı yavaşlatır ve kolay kilo alınır.
Strese bağlı olarak bozulan diğer hormon insülindir. Stresli kişilerde insülin hormonu etkisi azalır ve aşırı insülin salınımları olur. Sonuçta insülin direnci gelişir. İnsülin direnci ise açıkma atakları, şeker düşmesi ve atıştırmalar yapar.
İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR? İnsülin hormonu, midenin altında bulunan pankreas bezindeki beta hücrelerinden salgılanır. Pankreas bezinden insülin salgılanması kan şekeri seviyesine göre ayarlanır. Kanda şeker artınca ilk 1-2 dakika içinde pankreastan insülin salgısı hızlı olur ve buna ‘’ilk faz insülin salgısı’’ denir. Bu salgı 3-7 dakika sürer. Daha sonra ikinci faz denen salgı oluşur ki, bu yavaş bir salgılanmadır ve devamlıdır.
Vücudumuz kendisi için gerekli olan enerjiyi yediğimiz gıdalardan elde eder. Yemek yedikten sonra gıdalar bağırsaklarda parçalanır ve ufak şeker parçalarına dönüşür ve bağırsaktan emilerek kan akımı yoluyla vücudumuza dağılır. Enerji sağlanması için kan şekerinin, kas, karaciğer, yağ ve beyin gibi dokular başta olmak üzere hepsine girmesi gerekir. Kandaki şekerin hücrelere girmesi pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu sayesinde olur. Bir bakıma insülin enerjinin depolanmasını sağlayan bir hormondur. İnsülin hormonu yoksa veya olduğu halde etki gösteremiyorsa şeker hücreye giremediğinden kanda birikir ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Kan şekerinin ayarlanmasında insülin çok önemli olmasına rağmen diğer hormonların (glukagon, adrenalin gibi) da kısmi etkileri vardır.
Kanda yüksek olan insülin önceleri kan şekerini hücrelere sokar, fakat daha sonra bu görevini yapamaz hale gelir. İşte insülin hormonunun yeterince etkili olamamasına İNSÜLİN DİRENCİ (Rezistansı) adı verilir. İnsülin direnci’ni kan damarıyla hücre arasında bulunan bir duvar olarak düşünebilirsiniz. Bu duvar (insülin direnci) kandaki glukozun kas ve yağ hücresine girmesini önler. Duvar yükseldikçe (insülin direnci arttıkça) kan şekerinin hücreye girmesi için daha fazla insülin salgılanması gerekir. Pankreastan salgılanan insülin hormonu salgısı, belirli bir süre sonra pankreas bezinin çok çalışmaktan dolayı yorulması nedeniyle azalır ve şeker hastalığı ortaya çıkar. Bu süreçte önce reaktif hipoglisemi (acıkma atakları), gizli şeker ve sonra aşikar şeker hastalığı ortaya çıkar
İnsülin Yüksekliğinin Belirtileri:
Yüksek insülin düzeyleri sizde şu sıkıntılara ve şikayetlere neden olur:
a)Sık acıkma ve şekerli gıdalar yemeye neden olur b)Sabah yorgun kalkarsınız ve kendinizi gün boyu yorgun hissedersiniz. Özellikle öğleden sonraları bitkin olursunuz. c)Daha sabırsız ve öfkeli olursunuz d)Enerjiniz azalır, halsiz, bitkin ve yürüyecek haliniz kalmaz e)Yemeklerden sonra uyku basar ve gün içinde uyuklamalar olur f)Konsantre olamazsınız, beyin faaliyetleriniz zayıflar, sersemlemiş vaziyette gezersiniz. g)Horlama ve uyku bozuklukları sıktır
Stres nedeniyle tiroid yetmezliği ve Hashimoto hastalığı da genetik eğiliminiz varsa daha erken ortaya çıkabilir.
STRESE BAĞLI KİLO ALMA VARSA NE YAPMALI
Önce hormonlarınızı ölçtürün. Bir Endokrin Uzmanına başvurun. ayrıca şunları yapmaya çalışın:
1. Yürüyüş yapın, merdiven inin-çıkın. Spor stresi azaltır. 2. İyi uyuyun. Uykusuzluk stresi artırır ve atıştırmaları artırır. 3. Çay, Kahve ve alkolden uzak durun 4. Derin nefes alma egzersizleri veya yoga deneyin. 5. Evde veya iş yerinde devamlı kapalı yerde kalmayın. Boş veya ara zamanlarda kısa da olsa dışarı çıkmaya çalışın 6. Müzik dinlein 7. Bahçe varsa bahçe işleriyle uğraşın 8. Dengeli Besleniz ve Glisemik İndeks Diyeti yapınız.
Gİ DİYETİ NASIL YAPILIR
Zayıflamak isteyen kişilerin glisemik indeksi düşük gıdalarla beslenmesi gerekir. Glisemik indeksi (şeker yükü) yüksek olan gıdalar yani rafine edilmiş şekerler, nişastalı yiyecekler, baklava, börek, reçel ve patatesin çok az yenmesi gerekir. Kişilerin her gıdanın glisemik indeksini ayrı ayrı bilmesi çok zor ise de, zayıflamak isteyen bir kişinin bazı gıdaların bu özelliğini bilmesi gerekir. Her türden şeker, bal, reçel, muhallebi ve keşkül gibi sütlü tatlılar, baklava ve kadayıf gibi irmikli ve unlu tatlılar, meşrubatlar, çikolata, bazı meyve suları, meyve kompostoları, bira, tatlı kekler, kurabiyeler, bisküviler ve tatlı pudingler fazla miktarda basit karbonhidrat (şeker) içerirler ve glisemik indeksleri (şeker yükü) yüksektir. Bu tür şekerlerden uzak durulmalı, beyaz ekmek, beyaz pirinç ve patates gibi şeker yükü fazla olan gıdalar az tüketilmelidir. Tüketilmesi önerilen düşük şeker yüklü gıdalar ise, yulaf, kuru baklagiller, kepek ekmeği ve tam buğday ekmeğidir.
Öğütülmemiş tahıldan yapılan gevrek ve ekmekleri tercih edin. •Sebzeleri pişirmeden ya da buharda sadece yumuşayıncaya kadar pişirerek yiyin. •Meyve ve sebzeleri kabuklarını soymadan yiyin; bu yiyeceklerin kabukları liften zengindir. Yapılan araştırmalar meyvelerin kabukları ve çekirdeklerinin etli kısımlarından daha fazla antioksidan özelliğe sahip olduğunu göstermiştir. Çorbaya ve salataya arpa veya fasulye ilave ederek posa oranını artırın. Salatalara keten tohumu ilave ederek hem posayı artırın hem omega 3 alımını artırın. •Öğünler arasında bir şeyler yemek istediğinizde, meyve, sebze ya da kuru meyveleri (kuru üzüm ya da kuru incir gibi) veya badem ve cevizi tercih edin.Badem ve cevizde lif oranı yüksektir. •Beyaz pirinç pilavı yerine bulgur pilavını daha sık yiyin. •Kahvaltılarda yulaf veya buğday ezmesi yiyin.
Gİ Diyeti için Prof Dr Metin Özata nın Gİ Diyeti Kitabını okuyabilirsiniz.
|